İzleyiciler

Cuma, Eylül 29, 2006

İçimin sesleri

İzmir'e yağmur yağdı bugün, bitmek bilmedi gök gürültüsü, sıkıntıksından belliydi havanın, içim gibi ağladı...Güzel şehir burası, kordonda yürüyüşler, karşıyakaya vapurla geçişler, insana verdiği bi huzur var. Oldum olası sevdim denizin kokusunu içime çekmeyi.
Yazdıklarımı draft ediyorum bazen, aslında kimsenin okumasını istemediğim şeyleri yazıyorum buraya, insan içinin burkulmasını ya da boş ümitlerini, hiç söylemek istemediği öfkelerini neden birileri okusun istesin ki? Demek herkese rağmen biri var, beni duymasını istediğim, kimbilir:) Herkesin herkese içten içe küstüğü bi yer vardır ya; ben burda yazarak hep ebeleniyorum:) aslında hiç istemiyorum ama gücüm yetmiyor her kırgınlığı ya da umudu içimde tutmaya...
Yeni bir şeylere tutunmaya çalışırken prosedürler yüzünden yolculuk yapmak zorunda kalıyorum sıkça, şu okuldan bi el etek çeksem daha huzurlu olacağım ama üç ders kadar daha dayanmam gerekecek işte...Bir yolu geride bırakıp yeni bir yaşama başlarken eskiler kendini unutturmuyor bazen, rafa kaldırsam da bırakamıyorum tozlansın, arada bir tozunu alıyorum...
Bırakalım düşünmeyenler düşünsün bazı şeyleri, düşün-üzül nereye kadar ki? Peşimi bırakmayan tutkularıma son veriyorum çünkü çabalarımı hiçe sayıp beni yerimde döndürüyorlar aslında buna hiç izin vermemeliydim! Aşk dediğimiz şey belkide odak noktamızı bulanıklaştırıyor sadece, bilmiyorum bilmiyorum...Bazen bir gülümseme tüm kızgınlığımı alıp götürüyor.
Bunların yanında yeni bir eve, yeni bir şehre taşınmış olmaya alıştım, evimizi çok seviyorum tabii evimizi paylaştığım kardeşimi çokçok:)

Cuma, Eylül 15, 2006

AYRILIK SEVDAYA DAHİL...


ÖZLEDİM...

Seni Saklayacağım


Seni saklayacağım inan
Yazdıklarımda, çizdiklerimde,
Şarkılarımda, sözlerimde
Sen kalacaksın kimse bilmeyecek
Ve kimseler görmeyecek seni,
Yaşayacaksın gözlerimde.
Sen göreceksin, duyacaksın,
Parıldayan bir sevi sıcaklığı,
Uyuyacak, uyanacaksın.
Bakacaksın, benzemiyor
Gelen günler geçenlere,
Dalacaksın.
Bir seviyi anlamak bir yaşam harcamaktır, Harcayacaksın.
Seni yaşayacağım, anlatılmaz,
Yaşayacağım gözlerimde;
Gözlerimde saklayacağım.
Bir gün, tam anlatmaya..
Bakacaksın,
Gözlerimi kapayacağım..
Anlayacaksın
ÖZDEMİR ASAF

Perşembe, Eylül 14, 2006

Gülümse


Gülümse hadi gülümse bulutlar gitsin...
Yoksa ben nasıl yenilenirim, hadi gülümse...
Belki şehre bir film gelir
Bir güzel orman olur yazılarda
İklim değişir,
Akdeniz olur gülümse...
Tut ki karnım acıktı anneme küstüm Tüm şehir bana küstü...
Bir kedim bile yok anlıyor musun?
Hadi gülümse...
Sazlarım vardı ırmaklarım vardı,
Çakıl taşlarım vardı benim
Ama sen başkasın
Anlıyor musun BAŞKASIN!!!

Çarşamba, Eylül 13, 2006

Hayal


Huzurlu sakin bir akşam üzeri, ayaklarımı denize sokmuşum ve gecenin sessizliğini dinliyorum... yıldızlar parıldıyor, deniz sakin, kafamı tırmalayan hiçbir insanı ve hiçbir işi düşünmeden yalnız bir gece geçiriyorum... kimse beni rahatsız etmiyor, hiçbir hayal, hiçbir korku...elimde bir parça simit, balıklara atıyorum...

Pazartesi, Eylül 11, 2006

Bir evin tek insanı olmak

Yalnızlığa alışmıştı yüreğim bir zamanlar...Aslında yalnızlık diye birşey yoktu, ekmeğini bana bölen güler yüzlü dostlarım vardı herzaman...Ama bir evin bir insanı olmaktan bahsedecek olursak, zor günler vardı. En çok kendine kızınca istemessin yalnızlığı, biri hafifletmelidir kendine kestiğin cezayı, herzamanda o dost kapısını çalmassın ya bazen de uğraşırsın kendinle...Kavganı edersin başını koyduğun yastıkla! Sonra zaman geçtikçe; rüzgarın çıkardığı seslere, üst komşunun tıkırtılara, birdenbire duvarda duran tablodan ya da sandalyeden gelen çıt sesine nasıl duyarsızlaşıyorsan; kendinden gelen sesleride duymamaya alışıyorsun. Tabi hayattan ne istediğini, ne beklediğini değil! Kendini rahat bırakmayı öğreniyorsun, ne yaşarsan yaşa sabırla beklemeyi...İnsanları kırarsan bu sessizliğin hep süregeleceğini düşünüyorsun. İnsanlara manevi bağlılığın daha çok oluyor ama kimse seni kurallarıyla zincirleyemiyor! Evde çok sustuğun için dışarda biraz fazla konuşuyorsun, bu çok komik insan kendini illa dengeliyor. Daha dikkatli ama tüm yükün üzerinde olduğu için asabi, daha pozitif ama sağlamcı oluyorsun. Yalnızlık denilir mi benimkisine bilmem ki? Bir sürü gerçek dostum fakat kendimle daha çok yaşadığım bir hayatım vardı...O evle çok sırrımı paylaştığımı düşünüyorum, zaten arkadaşlarımla seslerim yankılanıyordur boş evin duvarlarında şimdi...Sabahları ilk derse geç kalırdım, yalnız olunca kimse zorla dürtüp uyandıramıyor sonra bütün gün ve gece arkadaşlarımla geçirdikten sonra gene mümkünse evime gelirdim( son sene hariç, çünkü son sene bir türlü dostlarımdan ayrılamadım:)). Bunada yalnızlık denir mi bilmem ama bir evin tek insanıydım işte:) Zordu bazen çok zordu ama öğreneceklerim vardı yalnızlıktan ki yaşadım...Şimdi mutluyum yeni evimde ve yerimde fakat eski yerimide, evimide hep seveceğim, evde yalnız kaldıysam da:)