İzleyiciler

Pazar, Kasım 13, 2005

Yaşama Dair

yaşamak şakaya gelmez,
büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın
bir sincap gibi mesela,
yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,
yani bütün işin gücün yaşamak olacak.
yaşamayı ciddiye alacaksın,yani o derecede, öylesine ki,
mesela, kolların bağlı arkadan,
sırtın duvarda, yahut kocaman gözlüklerin,
beyaz gömleğinle bir laboratuvarda
insanlar için ölebileceksin,
hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,
hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,
hem de en güzel en gerçek şeyin
yaşamak olduğunu bildiğin halde.
yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
yetmişinde bile,
mesela, zeytin dikeceksin,
hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
ölmekten korktuğun halde
ölüme inanmadığın için,
yaşamak yanı ağır bastığından.

Nazım Hikmet RAN

Pazartesi, Kasım 07, 2005

Bursa'da Zaman


Akıyor "Bursa'da Zaman" su gibi, şöyle bir etrafına bakamadan ve bitiveriyor O'na ayrılan saatler, vakitler eski bir ayrılık şarkısını çalarken... Yine geleceğiz Bursa ve yine görüşeceğiz.

Salı, Kasım 01, 2005

Merhaba



Yapılacak hiçbir şey kalmasa da;
Hiçbir şey arzuladığın gibi olmasa da;
Beklediklerin umduğun gibi çıkmasa da;
Gene de amacın, amacın olmalı : YAŞAMAK!
Sevdiklerin seni yüzüstü bıraksa da;
Duyup gördüklerinden dehşete kapılsan da;
Hayallerinin tümü bir anda yıkılsa da;
Gene amacın, amacın olmalı : YAŞAMAK!
Y A Ş A M A K !
Yüzyüze, teketek, acılarla : YAŞAMAK!
Başka neden beklemeden : YAŞAMAK!
Yaşamı sadece severek : YAŞAMAK!